Bu site, Türkiye bilimine büyük katkıları olan ve ülkede eşi benzeri olmayan Feza Gürsey Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü‘nün yeni alınan bir TÜBİTAK kararıyla girdiği kapatılma yolundaki gelişmelerin paylaşılması ve kamuoyundan gelen yorum ve tepkilerin derlenmesi amacıyla kurulmuştur. *
TÜBİTAK kararının akabindeki gelişmeler sitede şu şekilde sınıflandırılarak derlenmektedir:
- Konu ve FGE ile yakından ilgili akademisyenlerimizin karara dair görüşlerini ortaya koydukları mektuplar
- Geçmişte çeşitli şekillerde FGE ile ilişkide bulunmuş yabancı bilim insanlarının karar karşısındaki tepkilerini yazdıkları mektupları
(NOT: Sitenin İngilizce sürümüne yönlendirir.) - Öğrencilerin ve vatandaşların kararla ilgili görüşlerini beyan ettikleri mektupları
- Çeşitli yayın kanallarında yer alan haberler ve köşe yazıları
- Sizin karara tepkinizi nasıl verebileceğinize dair öneriler ve katılabileceğiniz imza kampanyası
Destek veren herkese çok teşekkürler.
*Başta tek bir site üzerinden derlenmesi düşünülen gelişmeler; kamuoyundan, kurumlardan ve akademisyenlerden gelen tepkinin büyüklüğünden dolayı Türkçe ve İngilizce olarak iki ayrı site üzerinden sunulmaya başlanmıştır.
Feza Gürsey Enstitüsü, fiziğin teorik dallarında Türkiyenin en önde gelen dünya çapında bir kurumudur. Yapısının duyarlılıkla korunması gerekir. Yüksek enerji fiziği, hızlandıcı fiziği gibi stratejik alanlarda atılım yapmakta olan ve artan ekonomik gücüyle bölgesinde en önde gelen güçlü ülke olan Türkiye’nin bu dallara en yakın olabilecek bir enstitüyü kapaması veya esas olarak kriptolojiyle uğraşan bir başka enstitüye bağlamasının ülkemizin geleceği açısından hemen durdurulması gerekmektedir.
Bu ve bunun gibi önemli gelişmeleri üzüntüyle izlemekteyim.Bir fizikçi olarak ülkemde bölümüm ile ilgili getirilen kısıtlamaları şiddetle kınıyorum. 21. yüzyılda büyük ve gelişmiş ülkeler fizik ve benzeri temel bilimlere çok daha fazla bütçe ve laboratuvar imkanları sunarken ülkemizde sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen ciddi çalışmalarla yeni nesil genç fizikçilere güzel olanaklar sağlayan bu Enstitü nün tasviyesi gerçekten çok saçma ve akılsızlıktan başka bir anlam taşımıyor.Umarım yetkililer bu aldıkları kararı tekrar gözden geçirip yanlışlarından dönerler.
http://ciftciburak.wordpress.com/2011/07/21/feza-gursey-temel-bilimler-arastirma-enstitusu-kurtarabilirmiyiz/ destek veriyoruz blog olarak
Lazer fiziği alanında calışan bir akademisyen olarak, çalışmalarını her zaman takip ettiğim ve ülkemizde gerek Fizik biliminin gerekse Yüksek Enerji Fiziğinin gelişimine önemli katkılar sağlayan, yetiştirdiği ve yetiştireceği bilim insanları ile Fiziğin bugünün dünyasındaki vazgeçilmezliğini ilkelerinden taviz vermeden ülkemizde de yerleştirme yolunda çalışmalarına devam eden yegane enstitüsü Feza Gürsey’in değil kapatilmasının tek bir ilkesinin değiştirilmesinin dahi Türkiye’nin bilimsel gelişimine darbe vuracagı düşüncesindeyim. Bu sürecin bir an önce durdurulması gerekmektedir.
Feza Gürsey Enstitüsü bugüne kadar üzerine düşenden fazlasını hakkıyla yerine getirdi.Bilimsel kadrosu, binlerce atıf alan yüzlerce makale yayınladı. Dünyanın her yerinden yüzlerce bilim insanı burada seminerler, dersler verdi. Yüzlerce öğrenci, enstitüde düzenlenen okullarda hiç bir maddi karşılık beklenmeksizin eğitim gördü. Bu okullarda, Türkiye’nin en itibarlı üniversitelerinde bile alınamayacak dersler, eğitim almak isteyen tüm öğrencilere koşulsuz olarak son derece verimli ve kaliteli bir şekilde verildi. Üzerine düşen tüm görevleri yerine getiren, Türkiye’nin bilimsel gelişimine büyük faydası olan bu enstitü, kapatılmayı değil, büyütülerek geliştirilmeyi hak etmektedir. Ülkemizin büyük bir adım daha geriye gitmesini önlemek, Tübitak’ın değil bizim olan enstitümüzün kapatılmasını engellemek için lütfen elimizden geleni yapalım.
This is tragic news, and should be avoided at all cost. I wish I were able to help.
Goran Senjanovic
ICTP, Trieste
Rahmetli Feza Gürsey ve Erdal İnönü’nün hatıraları başta olmak üzere tüm çalışan/çalışmış bilim adamlarına hakaret olarak görüyorum. Çok yazık.
TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun Feza Gürsey Enstitüsü’nün taşınmasına ilişkin kararının yankıları sürüyor. Ben de bu kararın değişik yönlerden gözden geçirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyim.
Bununla birlikte, TÜBİTAK açıklamasında belirtilen ” … temel bilimler ile uygulamalı ve mühendislik bilimleri ile sinerji yaratarak, birbirini tetikleyebileceği ortamların … ” oluşturulması gerektiğine kesinlikle katılıyorum. Benim düşüncem, FGE gibi bir yapının, TÜBİTAK-MAM benzeri, geniş kapsamlı, çok amaçlı bir araştırma merkezi içinde ele alınmasıdır. Kısaca ve basitçe açıklamam gerekirse, TÜBİTAK-MAM’a paralel olarak kurulabilecek, “Modelleme ve Benzetim Araştırma Merkezi” diyebileceğimiz yeni bir yapı içinde, hem çok-amaçlı modellemeler (matematik ve de kuramsal fizik, kimya, biyoloji ve mühendislik çalışmaları) hem de bilimsel ve endüstriyel amaçlı benzetim çalışmaları (hava tahminleri, deprem, denizler, borsa tahminleri, ekonomik analizler, genetik, bilimsel bilgisayar deneyleri, … gibi bir çok konuda) yapılabilir. Böylesi bir ortamda hem temel araştırmalar yapılabilir hem de uygulamalı alanlara doğrudan destek verilebilir diye düşünmekteyim.
TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun mevcut kararı gözden geçirirken böylesi genel bir laboratuvar yapısını hedeflemesinin çok daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Sayın Durmuş Ali Demir Bey
Oldukça detaylı olarak verdiğiniz modele uygun bir enstitü kurulabilir ve de faydalı olabilir ama bunun için tamamen temel bilimlerle uğraşan tanınmış bir enstitüyü kapatıp başka yere bağlamak gerekmez. Düşündüğünüz modeli TUBITAK a teklif edip Izmirde kurmanız iyi olur kanımca.
Meral Serdaroğlu
Sitenin kuruluş amacı mükemmel. Başarılarınızın devamını dilerim.
Aydınlanma çağından modern çağlara ve günümüze kadar, her ülkenin gelişmişlik kazanması, temel bilimlere verilen önem ve destekle birlikte olmuştur. Yalnız teknoloji ile kalkınma olacağını sananların aldandıkları zamanla ortaya çıkar. http://www.bilimania.com Türkiye gibi kalkınma yolunda hız kazanmakta olan bir ülke için Feza Gürsey Enstitüsünün kapatılıyor olmasına inanasım gelmiyor. Bu kararı verenlerin kararlarını gözden geçirmelerini diliyorum.
Feza Güresy hocamızın adını taşıyan enstitünün sacede Bilişim ve Bilgi Güvenliği ile İleri Teknolojiler Araştırma Merkezine bağlanmasını çok doğru bulmuyorum. Feza Gürsey dünyaca tanınmış bir özellikle Particle, yüksek enerji konularında çalışmış bir Teorik Fizikçimiz olup anısına ve adını yaşatmak amacıyla kurulmuş olan enstitünün de çalışma alanının bu alanlara uygun bir şekilde düşünülmesi ve sürdürülmesi gerektiğine inanmaktayım.
“Herseyi iyi bildiklerini zannedenler öğrenemezler”e güzel bir örnek. Gene taraf TÜBİTAK yönetimi sapla samanı karıştırmış. Tempest/Kritoloji ile Yüksek Enerji Fiziğinin ilişkisi nedir anlamadım. Laf ola beri gele, 15 yıllık Temel Bilimlerde Arastıma ile kendini kanıtlamış Enstitüyü kapatmak için birleştirmeyi bahane göstermekte hiç beis görmüyorlar. Umarım TÜBİTAK yönetimi yanlıştan bir an önce dönerde Dünya da saygınlık kazanmış, önemli yer edinmiş kurumu eski personel kadrosu ile tekrar olması gereken yere getirirler.
Saygılarımla
Kudret Karatepe
Elektronik Y Müh
ODTÜ 1983
Değerli Arkadaşlar
Bu konuda kuşkusuz imza kampanyasını sürdürelim, yazalım, çizelim ve mümkünse yetkililerle kişisel ilişki kurup durumun eski haline gelmesine çalışalım (Bu konuda FG sitesine yaz ben de yazdım ve imza kampanyasını destekledim).
Ancak bir özeleştiriyi de yapmadan geçemiyeceğim:
FG enstitüsü araştırmacı sayısının 30’dan 4’e indirilmesi sanırım 1 günde olmadı. Bu arada bu araştırmacılarımız ya da FG yöneticileri seslerini duyurdular mı? Yurt dışından izleyebildiğim kadarıyla bunca başarıya imza atmış bu enstitünün popüler bilim dergilerinde olsun ya da medyada, bu enstitünün işlevini, yaptıkları değerli çalışmaları halka duyurduğunu ve araştırmacı sayısının gitgide azaltılmasıyla ilgili durumu protesto ettiklerini okumadım ve TV’lerde görmedim.
Şimdi deyim yerindeyse tam ‘gemi batarken’ kurtarılmaya çalışılıyor.
Zaten 4 kişiye inen enstitü eski yerinde bile kalsa etkin çalışmalar yapabilir mi? Neden araştırmacı sayısının da arttırılması yazılarla gündeme gelmiyor?
En iyi dileklerimle ve selamlarımla
Yüksel Atakan, Dr.
Fizik Y.Müh.
almanya
Feza Gursey was a world renowned scholar and a colleague of mine at Yale where he held the prestigious Josiah Willard Gibbs Professorship. He inspired a whole generation of physicists, many of them from Turkey. He was a role model to many of us, both for his scholarship and his code of conduct. An institute in his name was not only a fitting tribute to him, it was a way to continue his mission of strengthening physics in Turkey by giving the local physicists a role model, and a chance to interact with each other and with scholars from the world over for whom Feza’s name would serve as a magnet.
Money is of course important for an institute to succeed but even more so is brand name and Feza Gurey’s name could not be improved on. If it is true that the institute is going to be shut down, it would be a tragedy. Now, I do not know the inner workings of the institute, but I do know that an institute in Feza Gursey’s name should not be shut down, for it can never be resurrected or duplicated if there is a change of heart later.
Yüksek Enerji Fiziğinde ileri teorik calısmalar yapan ve sırfi matematiğin en temel konularında yoğunlaşan FGE, Cumhuriyetimizin Kuruluş felsefesi doğrultusunda ilerleyen, uluslararası duzeyde adını duyurmuş önemli bir kuruluşumuzdur. TÜBİTAK´ın bugünkü yöneticileri bu kararlarıyla TÜBİTAK´ın geçmişini inkar eder bir davraniş içine girmiş bulunuyorlar. Yöneticisi bulundukları kurumu Cahit Arf, Erdal İnönü ve Feza Gürsey gibi ünlü bilim insanlarımızın kurduklarını unutmasınlar.FGE, Almanya´da Max Planck Enstitüsü, ABD´de ve diger ileri ülkelerde temel bilimler alanlarında tanınmış enstitüler düzeyine getirilmesi gerekirken matematiğin bir dalinda araştırma yapan bir kuruma bağlanmasi anlaşılır bir şey değildir.Doğrusu kriptolojiyle uğrasan enstitü FGE bünyesine alınmasi daha doğru olurdu.
Aşağıda Cumhriyet Bilim Teknik’den (22.07.2011) bazı alıntıları bilgilerinize sunuyorum.
DARISI TÜRK BİLİMİNİN VE FEZA GÜRSEY ENST.nün BAŞINA!
BU YAZIYI TÜBİTAK BAŞKANI VE İLGİLİ YENİ BAKANIN OKUMASI YARARLI OLABİLİR.
yüksel atakan
almanya
Çin bilimde yeni bir süper güç
21.yüzyılın başlangıcından bugüne dek Çinli bilim insanlarının ürettiği bilimsel makale sayısını hiçbir ülke yakalayamadı. Tsinghua Üniversitesi ve Pekin Üniversitesi gibi çok sayıda Çin üniversitesi, bugün dünyanın saygın araştırma kurumları arasında yer alıyor. Çin çıkışlı bilimsel yayınların hacmi Thomson-Reuters’a göre 2000 yılındaki 20.000’den 2010 yılındaki 130.000’e tırmanmış durumda.
Çin’in bilimde süper güç olma konusunda iddialı. Bu politika Devlet Başkanı Hu Cintao tarafından da büyük destek görüyor. Başkan Hu, Çin’in 2020 yılında bilimde dünya lideri olması için tüm ulusal kaynakları seferber edeceğini duyurdu.
20 yıl önce Sovyetler Birliği’nin dağılmasının arifesinde Rusya, bilimsel araştırmaların en hızlı geliştiği ülkelerden biriydi; Çin, Hindistan ve Brezilya’nın toplamından fazla sayıda araştırma bu ülkede yapılıyordu. Ancak bu tarihten sonra bu ülkelerin gerisinde kalmaya başladı.
Wilsdon, Çin biliminin hızlı gelişmesinin ardında üç önemli faktörün yattığını belirtiyor. Birincisi Çin hükümetinin bilimi teşvik etmek amacıyla sağladığı devasa mali destekler. Enflasyon hızının ilerisinde seyreden bu destekler, ilköğretimden doktora seviyesine kadar eğitimin tüm evrelerinde geçerli.
İkincisi bilginin, temel bilimlerden, ticari uygulama sürecine kadar organize bir şekilde yol alması.
Üçüncüsü özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da çalışmalarını sürdüren Çin diyasporasının uzmanlıklarından yararlanılması. Yurt dışında çalışan Çinli bilim insanları, yılın belirli dönemlerde ülkelerindeki bilimsel çalışmalara katkı sağlamaları için geri çağırılıyor. Böylece Batı ülkelerindeki araştırmalar ile aralarında bir köprü oluşturuluyor.
Derleyen: Reyhan Oksay
Kaynak: http://www.ft.com/intl/cms/ http://www.scientificamerican.com/blog/
Hangi gerekçe ile yapılmış olursa olsun, rüştünü bilim dünyasına kabul ettirmiş bu Enstitünün kapatılmasını şiddetle kınıyorum. Kaç tane Feza Gürsey’imiz, Asım Orhan Barut gibi bilim insanımız var; bırakın bunu, Prof. Abdus Salam adını isminin başına alan Trieste uluslararası teorik fizik merkezi herkes tarafından bilinir ki küçük bir binada çalışmaya başlamış ancak şimdilerde ileri düzeyde deneylerin de yapıldığı bir araştırma merkezine dönüşmüştür. Kaç öğrenci bu Enstitü’ de temel eğitimlerini tamamlamışlardır bilinmesi gerekir. Kıymayın buralara, kıymayın gençliğin eğitim – araştırma destek birimine. Çin de örneğin, kapatmak bir yana sayıları giderek artmakta olduğu görünmemektedir.
çok ayıplı
Ben lise 3 İstanbul Atatürk Fen Lisesi öğrencisiyim. Bu konu hakkında hepinizle aynı görüşteyim. Merak ettiğim ir şey var; Herhangi bir e-imza toplama ilgili bir başlık varmı. Katılmayı çok isterim. Ben matematik araştırmalırını seven biriyim okulumda da matetik adını çalışmalar yaptım. Ama bnları yaparken elbette araştırma sürecin araştırmacıların makalelerin yazılarından yararlandım. Eğer bu enstitü kapatılırsa , bahsettiğimiz enstitü Feza Gürsoy iken, bu araştırmalara gelecekte nasıl bir öğrenci ulaşak yada çeşitlendirecek kaynakçasını.
Emrullah Yiğit
Feza Gürsey Enstitüsü kuramsal bilim alanında bir çok çalışmalara imza atmış ve bu alanda çeşitli yaz okulları ve seminerler düzenleyerek bir çıkar beklenmeksizin genç bilim insanlarının ufkunu aydınlatmıştır. Bu önemli kurumun kapatılıp başka kurumla birleştirilmesi yerine daha da geliştirilmesini isterdim. Enstitüler bilim üreten kurumlardır. FG Enstitüsü bunu layıkıyla yerine getirmiştir. Enstitülerin çoğaltılması yerine birleştirilmesini yanlış buluyorum.
Türkiye’de bilime değer VERİLMEDİĞİNİN en somut kanıtı..!
Selamlar, Feza Gürsey’le ilgili bir makale yazıyorum. Onun baskı kalitesinde birkaç fotoğrafına, ayrıca burada söz konusu edilen bilim merkezlerinin de birkaç fotoğrafına (baskı kalitesinde) nasıl ulaşabilirim? Bana yardımcı olursanız çok sevinirim.